Geçitveren Köyü; Türkiye'nin en doğu ucunda yer alan Ağrı ilinin 30 km. doğusunda yer alan Taşlıçay ilçesinin batısında şirin bir köydür. İlçeye uzaklığı 5 km'dir. Köyün tarihi çok eski zamanlara dayanmaktadır. İlçenin çevre ve merkezinde yapılan kazılarda Urartu dönemine ait tarihi eserlere ve yapılara rastlanmıştır. Urartulardan sonra bu çevrede; Medler, Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Araplar ve Bizanslılar kısa süreli olarak yaşamışlardır.

(1524-1576) yılları arasında İran Safevi devletine Sünnilik vergisini veren Karapapaklar Osmanlı devletinin Revan Seferinden sonra 28 Ağustos 1587 Osmanlı serdarı Ferhat Paşaya gelerek, törenle itaat etmiştir. Karapapak beyi Nazar Paşa 'Loru Eyaleti'ne beyler beyi olarak tayin edildi. Osmanlı devletinin hizmetinde 1828 e kadar kalan Karapapaklar; Rusya'nın Revan'ı 1827 de işgal etmesi üzerine Revan ve Nahçivan Rus işgaline uğradı. Şubat 1828 Türkmençayı barışıyla Aras ırmağının sınır kabul edilmesi üzerine Ruslara karşı savaşan Karapapaklar buraları terk etmek zorunda kaldılar. 1828 yazında İran'ın Sulduz Bölgesi ve Osmanlı Devleti'nde Kars ve çevresine göç etmek zorunda kaldılar. 1854-1855 Kırım Savaşı ve 1877-1878 Osmanlı -Rus savaşı (93 Harbi) nda Kars bölgesinden Ağrı ve Sivas illerine yerleşmişlerdir.

Osmanlı Devletine hep sadık kalan Karapapaklar Osmanlı Devletinin dağılma döneminde de bu hususiyetlerini sürdürmüşlerdir. 2. Abdülhamit döneminde özellikle Ermenilerin Doğu Anadolu Bölgesinde Ermeni devleti kurmak için giriştikleri katliamlara karşı padişah tarafından kurdurulan toplam 56 tane Hamidiye alayından 12 tanesi Ağrı ili çevresinde kurulmuş, bunlardan 6, 7, 8, 9 ve 10. Hamidiye alaylarını Karapapak aşiretine mensup beyler tarafından kurulmuştur. 10. Hamidiye alayını Taşlıçay ilçesinin Geçitveren Köyü beylerinden Veli Bey tarafından kurulmuş Ermeni mezalimine karşı başarılı mücadeleler vermiştir.

Karapapaklar, Ağrı'nın Geçitveren(Gülesor) Köyü, Yukarı Toklu (Günde Peri) İki Yamaç (Mirzehan), Küp Kıran, Mengeser, Yoncalı, Hıdır, İsaabad, Mezre köylerine yerleşmişlerdir. Ayrıca Yekmal, Kazlı, Dambat, Amat, Baloluk (Keşiş) köylerinde de yerleşmiş olanlar olup bir kısmı bu köylerden büyük kentlere göçmüşlerdir. 

1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı sonrasında dedelerimiz buralara yerleşmişler. Yerleşim alanının adını da 'Gülesor Köyü' olarak koymuşlardır. O zamanlar köyün içinden geçen tren yolu nedeniyle, köyümüz kısa zamanda büyümüş ve Diyadin ilçesine bağlanmıştır. 1 Haziran 1954 yılında Taşlıçay ilçe olana dek köyün toprakları birkaç kez düşman istilasına uğramış, 1914' de yani 1. Dünya Savaşında bu topraklar Ruslar tarafından işgal edilmiştir. Halkımız kendi çabalarıyla yurdumuzu şehitler vererek düşmandan temizlemiş, özellikle Ermeni zulmüne maruz kalınmıştır.

Nihayet, 14 Nisan 1918' de bu topraklar tamamen düşmandan kurtarılmıştır. Bu tarih Taşlıçay'ın düşman işgalinden kurtuluşu olarak halen kutlanmaktadır. Köyümüzün 500 m. önünden geçen transit yol nedeniyle Gülesor adı, Geçitveren olarak değiştirilmiştir.

Köyün Coğrafi Özellikleri

Köyümüz, Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Yukarı Murat-Van Bölümü'nün İran transit yolu üzerinde kurulmuştur. Rakım 1600 m. Doğusunda, Taşlıçay ilçesi; kuzeyinde, ikiyamaç ve Balçiçek Köyleri; kuzeybatısınaBalıkçay Köyü; batısında, Geçitalan; güneyinde, Bayıraltı ve Aşağı Dumanlı Köyleri ile sınırlıdır.

Köyümüz, Murat ırmağı kıyısında düzlük bir alanda, hafif tepeye yaslanmış konumda yerleşmiştir. Düzlük, doğu ve batıya doğru sürer, daha ilerisinde tepeler ve engebeli arazilere bırakır. Güneyinde daha düz ve geniş arazisi vardır. Burada özellikle şeker pancarı ve buğdaygillerin ekimi yapılmaktadır.

Köyün Ekonomik Durumu

Köyümüzde ekonominin temeli, tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım düz ve ovalık arazilerde yapılmaktadır. ( Şorağın Tapı, Koroyun Yeri) Yalnız, köyümüzün kuzeyinde yer alan Demi toprakları engebelidir. Orası da hayvan otlatılması için çok elverişlidir. Sulak arazilerde (Arkın Üstü, Aşağı Cala) şeker pancarı ekimi yapılmaktadır. Köyümüzde işsiz gençler gurbete giderek, serbest çalışarak aile ekonomisine destek vermektedir. Yazın köye dönerek tarımla da uğraşarak aileye yardım ederler.

Okuma ve Yazma Oranı

Köyümüzde okuma oranı %98'in üzerindedir. Türkiye genelinde; gerek kamu kuruluşlarında
Gerek özel sektörlerde çalışan yetişmiş eleman bulunmaktadır. Bu da köyün kültür düzeyini artırmaktadır.