BUĞDAY TARIMI

Önemi

Buğday insan beslenmesinde kullanılan kültür bitkileri arasında dünyada ekiliş ve üretim bakımından ilk sırada yer almaktadır. Bunun sebebi buğday bitkisinin geniş bir adaptasyon yeteneğine sahip olmasıdır. Ayrıca buğday tanesi uygun besleme değeri, saklama ve işlenmesindeki kolaylıklar nedeniyle yaklaşık olarak 50 ülkenin temel besini durumundadır. Buğday dünya nüfusuna bitkisel kaynaklı besinlerden sağlanan toplam kalorinin yaklaşık % 20'sini sağlamaktadır. Bu oran ülkemizde % 53'tür.
Buğday başta unlu mamuller olmak üzere birçok gıda ve sanayi sektöründe kullanılmaktadır.
İklim ve Toprak İstekleri
Buğday geniş bir adaptasyon yeteneğine sahip olmasına rağmen fazla sıcak ve nemden hoşlanmayan bir serin iklim tahılıdır. Özellikle gelişiminin ilk dönemlerinde (çimlenme -kardeşlenme) sıcaklığın 8-10 °C, bağıl nemin % 60'ın üzerinde olması yeterlidir. Kardeşlenme ve sapa kalkma arasında da fazla sıcaklık istemez. 10-15 °C sıcaklık, % 65 nem, az ışıklı ve yarı kapalı havalar uygundur. Sapa kalkma ile sıcaklık ve nem isteği artar. Başaklanma döneminin hemen öncesinde bağıl nemin yüksek olması buğday verimini olumlu yönde etkiler. Döllenme ile birlikte, düşük nem ve yüksek sıcaklık tanenin niteliğini yükseltir. Gelişme dönemine uygun dağılmış 500 mm bir yağış maksimum verim için yeterlidir. Bununla birlikte bazı buğday çeşitleri 250 mm yağış alan alanlarda da yetiştirilebilmektedir.
Buğday değişik tip topraklarda yetişebilen bir bitkidir. Verimsiz kıraç topraklarda ve verimli taban alanlarda yetiştirilebilen birçok buğday çeşidi vardır. Bununla birlikte buğday için en uygun topraklar, drenajı yeterli olan derin killi-tınlı topraklardır. Su tutma kapasitesi % 25-30 olan toprak buğday için uygundur.

Toprak Hazırlığı

Buğday tarımında toprak işlemenin zaman ve yöntemi, işlemede güdülen amaçlara bağlıdır. Nadas-ekim sisteminin uygulandığı kurak yarı kurak bölgelerde, toprak işlemenin amacı yabancı otları yok etmek, toprakta suyu biriktirmek ve korumaktır. Erozyona yol açmayacak toprak işleme yöntemlerinin uygulanması da önemlidir.
Toprak işlemede, toprağı altüst etmeyen, devirmeyip alttan işleyen aletler kullanılmalıdır. İlk işlemeler için kırlangıç kuyruğu pulluk, kazayağı ve benzeri aletler kullanılmalıdır. Nemli ya da sulanan, nadassız tarım uygulanıp her yıl ürün alınan yerlerde toprak, hasattan hemen sonra gölge tavı varken pullukla 15-20 cm derinliğinde sürülmelidir. Ekimden öncede kazayağı + tırmık takımıyla ikileme yapılıp iyi bir tohum yatağı hazırlanmalıdır.
Ekim Yüksek bir verim ve kaliteli ürün elde etmenin ön koşulu, tarlada uygun zamanda düzenli bir çimlenme ve çıkışın sağlanmasıdır. Yurdumuzda buğday genellikle güzden ve kışlık olarak ekilmektedir. Kışlık ekimde, yazlık ekime oranla daha yüksek verim elde edilmektedir. Ayrıca ekim zamanı çeşidin soğuğa toleransı ve vernalizasyon isteğine bağlı olarak değişmektedir. Bölgeye tavsiye edilen kışlık ekmeklik buğday çeşitleri; Kate A-1, Bezostaya, Pehlivan, Gün 91 ve Mızrak 98 olup, bunlar için ekim zamanı 1 Ekim-30 Ekim tarihleri arasındadır. Yazlık çeşitler ise Basribey, Gönen 98, Panda, Golia ve Cumhuriyet 75 olup, bunlar için ekim zamanı Kasım başından Aralık sonuna kadar uzayabilir. Fakat kıyı bölgelerimiz için en uygun ekim zamanı 15 Kasım-15 Aralık tarihleri arasıdır.
Toprak sıcaklığının 8-10 °C olduğu zamanda ekim yapılmalıdır. Buğdayda dekara atılacak tohum miktarı; ekim zamanına, bin tane ağırlığına, çimlenme ve biyolojik gücüne bağlı olarak 18-24 kg arasında değişmektedir.
Tohumluk Yüksek verim için sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır. Sertifikalı tohumluk kullanımı tane veriminde % 40 oranında bir artış sağlaya-bilmektedir. Tohumluk alırken tohumluklar özel ambalajlarında olmalı, ambalaj üzerinde etiket bulunmalı ve etiket üzerindeki bilgilere dikkat edilmelidir.

Gübreleme

Buğday, gübreye genellikle iyi tepki gösteren bir bitkidir. Azotlu gübrenin yarısı, fosforlu gübrenin tamamı ekimle birlikte verilmelidir. Azotlu gübrenin diğer yarısı ise kardeşlenme döneminde üst gübre olarak verilmelidir. Toprak tahlili yapılmamış ise saf madde üzerinden dekara 12 kg azot ve 6 kg fosfor tavsiye edilmektedir. Buna göre ekimle beraber dekara 13 kg Diamonyum fosfat (DAP) ve toprak pH'ının durumuna göre 20-30 kg/da uygun formda azotlu gübre verilebilir.
Bakım Buğdayda en önemli bakım işi, sapa kalkma döneminde azotlu üst gübre verilmesidir. Diğer önemli bir bakım işlemi ise yabancı ot mücadelesidir. Yabancı otlarla mücadele için toprak işleme titizlikle yapılmalı ve yabancı otlardan temiz tohumluk kullanılmalıdır. Yabancı otla mücadelede kullanılacak herbisitler kardeşlenme sonu ya da sapa kalkma döneminden önce kullanılmalıdır.

Sulama

Ülkemizde buğday genellikle sulamasız olarak yetiştirilmektedir. Sulama imkanının olduğu yerlerde buğday, sapa kalkma ve çiçeklenme dönemlerinde sulanmalıdır. Fakat kurak geçen yıllarda bu kritik dönemler beklenmeden bitki strese girdiği zaman sulama yapılmalıdır.
Hastalık ve Zararlılarla Mücadele
Buğdayın en yaygın hastalığı pastır. Pasın üç türü vardır; Sarı pas, Kahverengi pas ve Kara pas. En önemli pas hastalığı sarı pastır ve epidemi yaptığı yıllarda büyük verim kayıplarına neden olmaktadır. Sarı pasla en etkin mücadele şekli dayanıklı çeşit kullanılmasıdır. Diğer önemli buğday hastalıkları sürme ve rastıktır. Sürme ile mücadelede tohumluklar ekimden önce organik civalı ilaçlarla ilaçlanmalıdır. Rastıkta mücadelede tohumluklar rastık görülmeyen tarlalardan seçilmeli ve dayanıklı çeşit kullanılmalıdır.
Buğdayın önemli zararlıları Süne, kımıl, zabrus, bambul ve çekirgelerdir. Süne ve kımıl zararının önemli sorun olduğu bölgelerde çok erkenci veya geç yetişen çeşitler ekilmelidir. Ayrıca bu zararlılar için ülkesel mücadele yürütülmektedir.

Hasat ve Depolama

Yurdumuzda buğday için hasat zamanı bölgelere göre değişmek üzere Mayıs-Ağustos ortaları arasındaki 3.5 aylık bir dönemdir. Tanedeki nem oranı % 13.5 olduğu zaman en uygun hasat zamanıdır. Bitkiler tamamen sarardığı ve tane sertleştiği zaman hasat başlamalıdır. Ülkemizdeki buğdayın büyük bir kısmı biçerdöver ile hasat edilmektedir. Depolanacak buğdayın nem oranı % 13'den fazla olmamalıdır. Uzun süreli depolamalar için depo haşerelerine karşı ilaçlama yapılmalıdır.
Uyarı
Buğdayda yazlık olarak yapılacak ekimlerde ekilecek çeşidin yazlık karakterde olmasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde bitkiler başaklan-mayacaktır. Buğdaydaki en önemli hastalık sarı pastır (kınacık). Bu yüzden kullanılacak çeşitlerin pas hastalıklarına dayanıklı olmasına dikkat edilmelidir.

ARPA TARIMI

1. TANIMI VE TOPRAK İSTEĞİ

Arpa tek yıllık bir uzun gün bitkisidir. Fakat değişik gün uzunluklarına da uyabilir. Arpa, tahıllar içerisinde en çok kardeşlenenlerdendir. Olağan durumda 5 - 8 kardeş verir. Bitki boyu ortalama 35-100 cm kadardır. Başakları ortalama 8 - 15 cm boyunda olup 2, 4 ve 6 sıralıdırlar. Çiçeği kavuz ve kapçık sarar, kavuzlu arpalarda bunlar daneye yapışıktır ve harmanda ayrılmazlar. Danenin ortalama % 10 - 13 kadarı kavuzdur. Dane yapısında % 9 - 13 ham protein, % 67 kadarda karbonhidrat bulunur. Arpa serin iklim tahılları içerisinde buğdaydan sonra en çok ekimi yapılandır.
Arpa daha çok hayvan yemi olarak kullanılır. Yem olarak değeri mısırın % 95'i kadardır. Yemlik arpalarda protein oranının fazla olması istenir. Kavuzun fazla olması besleyicilik değerini düşürür.
Kullanıldığı önemli alanlardan biri de malt sanayidir. Bira üretimi için gerekli olan malt iki sıralı beyaz arpalardan elde edilmektir. Biralık arpalarda protein oranının düşük olması gereklidir (% 9 -10.5).
Yurdumuzda yetiştirilen arpaların çoğunu biralık arpalar oluşturmaktadır. Tarımsal işlemlerin gereği gibi yapılması durumunda kaliteleri daha da yükselecek ve ihraç etme olanakları da doğacağından, ülkemize döviz getiren tarım ürünlerinden biride arpa olacaktır.

2. İKLİM VE TOPRAK İSTEĞİ

2.1 İklim İsteği
Arpa, fazla soğuk ve fazla sıcak olmayan, nispi nemi yüksek olan yerlerde iyi gelişir. Sıcaklığı 0 ºC nin altına düşmeyen ve 18 - 20 ºC'nin üzerine çıkmayan, nispi nemi % 70 - 80 olan yerler arpa için çok uygundur.

2.2 Toprak isteği
Arpa için en uygun topraklar, organik maddece zengin, milli, havalanması ve nemliliği uygun, nötr reaksiyonlu (PH'ı 5 ile 8) topraklardır.

3.YETİŞTİRME TEKNİĞİ

3.1 Ekim Nöbeti
Bölgemizde buğday gibi arpa da kuru ve sulu koşullarda çeşitli kültür bitkileri ile münavebeye girmektedir.
Kuru koşullarda
Arpa-Nadas-Arpa
Arpa-Mercimek-Buğday-Mercimek
Arpa-Nadas-Buğday-Nadas
Sulu Koşullarda
Arpa-Sebze
Arpa-Buğday
Arpa-Mercimek
Arpa-Fiğ
Arpa-Korunga
Arpa-Mısır
Arpa-Ayçiçeği

3.2 Çeşit
Yapılan araştırmalar sonucu;
Sulu koşullarda; biralık çeşit ve hatlardan; Clipper (480 kg/da), Er-Alam (506 kg/da), Arupo "S" (473.49 kg/da), Nefia (470.97kg/da), Legia (494.83kg/da), Gold Marker (553 kg/da), yemlik çeşit ve hatlardan; Yeşilköy (571.53kg/da), Beecher / Brigs L (590.95kg/da), Amp-Hc 1905 (548.70kg/da), H2 72 / Brigss (518.35kg/da), Manker (621.27 kg/da)'in bölge koşullarına uyum sağladığı tespit edilmiştir.
Kuru koşullarda; Hamidiye 85, Şahin 91, Gem, Kaya gibi çeşitler tavsiye edilmektedir.
3.3 Toprak Hazırlığı
3.3.1 Kuru Koşullarda: Bölgemizde kuru koşullarda arpa-nadas veya arpa-mercimek ekim nöbeti uygulanmaktadır.
Bu nedenle Arpa nadas sisteminde, arpa hasadını müteakip hiçbir toprak işlemesi yapılmadan, ekim sahası kışı geçirdikten sonra, erken ilkbaharda Mart ayının ikinci yarısından itibaren toprak uygun tava geldiğinde soklu pullukla derin sürüm yapılır.

Daha sonra sonbaharda diskharrow + tırmık ve tapan çekilerek tohum yatağı hazırlanır. Arpa-Mercimek ekim nöbetinde ise; mercimek hasadından sonra toprak gölge tavındayken derin sürüm yapılır. Daha sonra sonbaharda diskharrow + tırmık ve tapan çekilerek tohum yatağı hazırlanmış olur.
3.3.2 Sulu koşullarda: Sulanan sahalarda arpa genellikle çapa bitkileri ile ( sebze, mısır, ) münavebeye girmektedir. Bu nedenle sonbaharda ön bitki hasadından sonra, bitki kalıntıları temizlenmeli veya uygun alet ekipmanla parçalanmalı, bundan sonra döner kulaklı pullukla derin sürüm yapılıp, toprağa karıştırılmalıdır. Daha sonra diskharrow ve tırmık çekilerek keseklerin kırılması sağlanır. Kesekler kırıldıktan sonra orta ağırlıkta bir tapan çekilerek, tohum yatağı hazırlanır.
3.4 Ekim
Ekim mibzerle yapılmalıdır. Ekim derinliği, çimlenme için yeter nemi ve havalanmayı sağlayacak düzeyde ayarlanır. Genellikle kışlıklarda ekim derinliği 4 - 6 cm, yazlık ekimlerde 3 - 4 cm olmalı ve m2' ye kışlık ekimlerde 300 - 350 tane, yazlık ekimlerde 350 - 400 tane tohum düşecek şekilde hesaplanmalıdır. Bu ise kuru koşullarda 14 - 16 kg/da, sulu koşullarda ise 12 - 14 kg/da arasında değişebilir (Tohumun 1000 dane ağırlığına göre). Ekim kardeşlenmenin yüksek olduğu taban ve sulu arazilerde daha seyrek yapılabilir.
3.5 Gübreleme Arpa gübreleme genelde buğday gibidir. Kuru koşullarda 5 - 6 kg/da N, 7 - 9 kg/da P2O5, sulu koşullarda ise 12 - 14 kg/da N, 10 - 12 kg/da P2O5, karşılığı azotlu ve fosforlu gübre uygulanmalıdır.

Fosforlu gübrenin tamamı ekim esnasında mibzerle banta, azotlu gübrenin yarısı ekimde, yarısı da kardeşlenme başlangıcında toprak yüzüne serpilmek suretiyle verilmelidir.

3.6 Sulama
Arpanın su ihtiyacı buğday kadar olmamakla beraber, bol verim ve kaliteli ürün için yeterli miktarda da toprak emine ihtiyaç vardır. Arpada sulama yapılacaksa birinci su sapa kalkma ikinci su süt olumu devresinde olmak üzere iki su verilir. Tek su verilecek ise süt olum devresinde tatbik edilmelidir. Sulamada tatbik edilecek husus bitkinin gelişme devresinde, yağışların yeterli olmadığı dönemlerde arpanın toprakta ihtiyacı olan suyun, sulama suyu ile karşılanmasıdır.
3.7 Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi
3.7.1 Hastalıkları:
Arpa Kapalı Rastığı: Mantari bir hastalıktır. Buğday sürmesine benzer. Hasta bitkinin daneleri katı ve siyah rastık parçaları olur. Ekimden önce tohumlar civalı ilaçlarla ilaçlanmalıdır.
Arpa Açık Rastığı: Mantari bir hastalıktır. Hasta bitkinin başakları siyah bir toz kitlesi durumundadır. İlaçlı mücadelesi yoktur. Dayanıklı çeşitler ekilmeli ve ekim nöbeti uygulanmalıdır.
3.7.2 Zararlıları: Yabancı Otlar: Buğdayda zararlı olan yabancı otlar, arpada da verim düşüklüğüne sebep olur. Yabancı otlarların 3 - 5 yapraklı olduğu devrede yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır.
3.8 Hasat, Harman ve Depolanması

Arpada hasadı geciktirmek hem verimi arttırır, hem de su oranının düşmesini sağlar. İyice kurumadan hasat edilmiş arpa ürününde kavuzlar kolayca renk atar, kalite düşer. Hasat tırpan veya orakla yapılıyorsa, kırılmasını önlemek için, hasada sabahın erken saatlerinde çiğli havada girilmelidir.
En iyi hasat biçerdöverle yapılanıdır. Bu taktirde tam olumu fazla geciktirmemelidir. Biçerdöverle hasatta özellikle biralık arpalarda danenin kırılmaması için, biçerdöver ayarı önem kazanmaktadır. Arpanın depolanmasında ambar olarak kullanılacak bina rutubet almayan kuru, havadar ve aydınlık bir yer olmalıdır. Depoya getirilen arpanın su oranının %12 - 14 altında olması gerekmektedir. Deponun ısısı ise +4ºC civarında olmalıdır. Ambara konulacak arpa içerisinde, kızışmaya sebep olmaması için yabancı tohum bulunmamalıdır.

ŞEKER PANCARI TARIMI

İnsan yaşamının her döneminde çok önemli bir temel besin maddesi olan şeker ülkemizde şeker pancarından üretilmektedir.
Şeker pancarı dekar başına yüksek verim ve gelir getirmektedir. Şeker pancarının bir başka yönü de Çok yüksek, önemli bir ön bitki etkisine sahip olmasıdır. Bu yönüyle de toprak verimliliğinin yükselmesini dolayısıyla diğer kültür bitkilerinin veriminin artmasını sağlar.
Bu kadar önemli olan şeker pancarının bol ve kaliteli olması için, yetiştirme tekniğinin iyi bilinmesi gerekir.

ŞEKER PANCARI TARIMI:

ÖNEMİ
- Şeker pancarı tarımı şeker sanayi ile birlikte iki milyon dolayında insanımıza iş imkânı sağlamaktadır.
- Pancar posası, melas gibi yan ürünleriyle de hayvancılık ve diğer sanayi kurumlarına hammadde sağlanmaktadır.
- Havadaki karbondioksiti oksijene çevirdiği için büyük bir çevre dostudur. Bir dekar şeker pancar tarlasının ürettiği oksijen altı insanın bir yıl boyunca solunum için kullandığı oksijen miktarına eşittir.
Şeker pancarı üretiminde başarılı olabilmek için toprak hazırlığı, ekimi, gübrelenmesi bakım ve hasadında çok büyük özen ve çaba gösterilmelidir.
Şeker pancarı tarımında, üretim ve kalitenin artırılması için tarla hazırlığından pancar hasadına kadar yapılması gereken işleri görelim.

TARLA HAZIRLIĞINI NASIL YAPALIM?

- Tarla hazırlığında ilk işlem, ön bitki hasadı sonrası bitki artıklarının toprağa gömülmesini sağlayan anız bozma sürümüdür.
- Bu sürümden sağlıklı bir sonuç alınabilmesi, tav dediğimiz toprak rutubetinin sürüme olanak sağlayacak seviyede olmasına bağlıdır.
- Bu konuda en pratik ölçü, pulluğun devirdiği toprağın kalıp şeklinde değil, devrildiği anda dağılabilen yapıda olmasıdır.
- Anız bozma sürümü, toprağın derinliklerine su ve havanın ulaşımını sağlamaktadır.
- Daha sonra yapılacak güz sürümüne geçmeden önce gübreleme ile ilgili önemli ayrıntıları inceleyelim.

GÜBRELEMEYİ NASIL YAPALIM?

- Gübreleme yapmadan önce toprakta mevcut olup bitki tarafından alınabilir bitki besin maddelerinin hangi düzeyde olduğunun bilinmesi gerekir.
Bunun içinde Ziraat Mühendisleri tarafından usulüne uygun alınan toprak numunelerinin analiz sonuçları, çiftçiye dekar başına tavsiye edilebilecek gübre miktarlarını belirler.
- Şeker pancarının yetişmesinde önemli olan üç ana besin maddesi azot, fosfor ve potastır.
- Fosforlu ve potaslı gübreler sonbaharda, azotlu gübreler de ekim öncesiyle pancar yapraklarının tarlayı kapatma dönemi arasında kullanılır.
- Fosforlu gübrenin sonbahar sürüm öncesi tavsiye edilen miktarda tarlaya atılarak derin sürüm yapılması en uygun yoldur.
- Pancar ekilen tarlalarda zamanla potas eksilmesi görüldüğünden; şeker oranını ve mahsulün kalitesini yükseltici etkisi nedeniyle potaslı gübreler mutlaka kullanılmalıdır.
- Azotlu gübrenin üçte ikisi ilkbahar toprak hazırlığından önce, kalan üçte biride son ot çabasından önce verilmelidir. Azotlu gübre uygulamasına hasattan 2,5 ay önce son verilmelidir. Çünkü zamansız ve fazla azotlu gübre, aşırı yaprak gelişmesini teşvik ettiği gibi şeker oranını da düşürür.
- Toprak yapısını iyileştirici etkisi yanında organik maddelerde içermesi nedeniyle pancar tarımında ahır gübrelerinin kullanılması tavsiye edilmektedir.
- Aşırı gübre kullanımından kaçınılmalıdır. Hem israftır hem de toprakta çoraklaşmaya neden olur.

ŞEKER PANCARININ EKİMİNİ NASIL YAPALIM?

- İlkbaharda, tarlada çıkması muhtemel otlar için seçilen yabancı ot ilacı atılır.
- Bundan sonra tırmık veya kombi kürüm çekilir.
- Ertesi günde merdane çekilir. Böylece toprak ekme hazırlanmış olur.
- Ekimden önce mibzerin gerekli ayar ve bakımları yapılır.
- Mibzerin sandıkları doldurulur yol halinden ekim haline geçilerek ekime başlanır.
- Ekimde şu iki hususa mutlaka çok dikkat etmek gerekir.
1- Ekim düz bir çizgi halinde yapılmalıdır.
2- Mibzeri çeken traktörün hızı saatte 4 km. yi geçmemelidir.
- Ekim sıralarının düzgün olması çapa ve hasat dönemlerinde makine kullanımını mümkün kılar.
- Yeterli süratle yapılan ekimde ise sıra üzerinde istenilen aralıklarda bitki çıkışı garanti edilmiş olur.

ÇAPA VE TEKLEME NASIL YAPILMALI?

Şeker pancarı başlangıç gelişmesi çok yavaş seyreden bir bitkidir.
- Toprakta kabuk bağlama, yabancı ot gibi olumsuzluklardan çok etkilenir.
- Bu nedenlerle bu dönemde pancarın en az iki kere çapalanması gerekmektedir.
- Çapaya kadar ağır seyreden pancarın gelişmesi çapadan sonra 15-20 gün de tarlayı kapatacak hale gelir.
- Şeker pancarında sıra üzeri seyreltmede verime etki eden işlemlerden birisidir.
- Seyreltmenin yapılması esnasında sıra üzeri mesafesi 20-25 cm. den az olmamalıdır.
- Seyreltme işlemi, şeker pancarının 4-6 yapraklı olduğu dönemde geciktirilmeden yapılmalıdır.
- Seyreltme sonucu bir dekar pancar tarlasında 7-9 bin adet bitki kalmalıdır.

HASTALIK VE ZARARLILARLA NASIL MÜCADELE EDİLMELİDİR?

- Şeker pancarı hastalık ve zararlılarıyla yapılan mücadele, ekim öncesi ve ekim sonrası olmak üzere iki dönemi kapsar.
- Pancarın çıkışından 2-4 yaprak olduğu dönemlere kadar bazı toprak altı kurtları büyük zarar ve besin kayıplarına neden olurlar.
- Bunun için toprak altı ilaçlama yapmak gerekir.
- Bu mücadelede en etkili yöntem, tarlaların sonbaharda sürüm öncesi ilaçlanmasıdır.
- Ayrıca pancar tohumlarının da etkili tohum ilaçlarıyla ilaçlanması gerekir.
- Şeker pancarının topraktan kullandığı besin maddelerinin en büyük rakibi yabancı otlardır.
- Çiftçimizin ağır maliyetlerden korunması için ekim sonrasından daha etkili olan, ekim öncesi ot mücadelesi tercih edilmeli ve yapılmalıdır.
- Ekim sonrası görülen yaprak pireleri, kalkan böcekleri, hortumlu böcekler, yaprak bitleri ve yaprak kurtlarına karşı, ilgili kuruluş ve kişilerin tavsiyesine göre mutlaka mücadele yapılmalıdır.
- Toplu mücadeleyi gerektiren yaprak leke hastalığına karşı hastalık belirtileri görüldüğünde, 3-4 defa ilaçlı mücadele yapılarak hastalık önlenmelidir.

SULAMA NASIL YAPILMALIDIR?

- Şeker pancarı, ekiminden hasat dönemine kadar belirli aralık ve miktarda suya ihtiyaç duymaktadır.
- Pancarın sulama dönemleri çıkış, gelişme ve mevsim sonu sulaması olmak üzere üç dönemdir.
- Gelişme sulaması genellikle haziran sonu ile eylül ortalarına kadar yapılmaktadır.
- Öğle sıcağından solan yapraklarda akşam üstü solgunluk devam ediyorsa hemen sulamaya başlanması gerekir.
- Sulama sayısı bitkileri gelişmeye bağlı olarak 4-6 civarında olmalıdır.
- Salma, yağmurlama ve damla sulama metotlarıyla sulama yapılmaktadır. Damla sulama en gelişmiş ve tercih edilenidir.
- Şeker pancarında aşırı ve yetersiz sulamadan kaçınmalıdır.
- Aşırı sulama kaynak israfı yanında kök çürüklüğü ve bazı hastalıklara neden olmaktadır.
- Yetersiz sulamada, bitki, gelişimini yeterince tamamlayamadığından önemli verim kayıplarına neden olmaktadır.
- Yeraltı suları, tahlil ettirilip sulamaya uygun olduğu öğrenilmeden pancar sulamada kullanılmamalıdır.

ŞEKER PANCARI HASADI NASIL YAPILMALIDIR?

- Ülkemizde pancar ekiminin başlamasından günümüze gelinceye kadar aşamalar kaydeden pancar hasat işlemleri, günümüzde modem makinelerle yapılmaktadır.
- Pancar hasadı, sökme beli, bir iki veya üç sırayı yalnızca söken sökme düzenleri, pancarın baş kesimin yapıp yalnızca söken makineler ve baş kesimi yapıp söken, depolayıp yükleme yapan makinelerle yapılmaktadır.
- Tüm hasat işlemlerini bir arada yapan hasat makineleri orta ve küçük aile işletmelerinde işçilik maliyetlerini en aza indirmekte ve hasat işlemlerini kısa sürede en az bir masrafla tamamlatmaktadırlar.